BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Diler ŞEN, Şenel ŞEN
6331 SAYILI KANUN GEREĞİ ÇALIŞMA YAŞAMINDA İSG EĞİTİMİNİN ÖNEMİ
 
Giriş: İş sağlığı ve güvenliği konusunda verilecek eğitimlerin amacı, ülkemizdeki tüm çalışanlarda güvenlik kültürü bilincini oluşturmaya yöneliktir. Bu bilincin oluşması için yetkinlik sahibi uzmanların tercih edilerek; işgücü, iş günü ve verimlilik kayıplarının önlenmesi amaçlanmaktadır. İşyerlerinde çalışanların 6331 sayılı kanun gereğince iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eğitim haklarının karşılanma yükümlülüğü işverene aittir. Alınan eğitimlerin kalitesi; çalışanın eğitime olan bakış açısı ve eğitimi verecek olan uzmanın yetkinliği ile doğru orantılıdır. Sürecin sağlıklı işlemesi konusunda işverenin tutumu ve kanuna bağlı hareket etmesi ülkemizdeki İSG kültürünün özümsenmesi noktasında büyük önem taşımaktadır. Amaç: Bu çalışmada, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu bağlamında, çalışma hayatındaki kişilerin iş sağlığı ve güvenliği yönünden bilinçlendirilmesi ve iş güvenliği kültürünün özümsenmesi konularında yaşanan sorunlar dikkate alınarak uygulama alanlarında yapılabilecekler ortaya konulmaya çalışılmıştır. Kapsam: Bu çalışma, çalışanların sağlıklı ve güvenli çalışma koşullarının sağlanabilmesi amacıyla 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği kanunda belirtilmiş olan içerik ve süreler kapsamında iş güvenliği eğitimlerini alan tüm kamu ve özel işyerlerini kapsamakta olup, eğitim veren İSG uzmanlarının görüşlerini kapsamaktadır. Sınırlılık: Çalışma, sadece tek bir OSGB de İSG eğitimlerini alan kurum ve kuruluşlardaki eğitmenlerin görüşleri ile sınırlı olup, nitel bir çalışmadır. Problem: 6331 sayılı kanunda belirtilen iş sağlığı ve güvenliği eğitim sürelerinin, uygulama alanlarındaki hizmet süreleriyle örtüşmediği, gerekli güvenlik kültürü algısının işveren ve çalışan tarafından benimsenmediği belirlenmiştir. Kanun çerçevesinde iş güvenliği uzmanlarının çeşitli sektör ve lokasyonlarda yer alan işyerlerinde eğitim vermeleri nedeniyle zihinsel karmaşa yaşamaları; bununla birlikte uzmanlardaki zaman yönetimi yetisinin süreç içinde zarar görmesi gibi durumlarla karşılaşıldığı gözlemlenmektedir. Yöntem: Çalışma yaşamı ile ilgili kanun ve mevzuatta yer alan maddelerin uygulama alanlarında uygulanması sırasında karşılaşılan sorunların incelenmesi olarak gerçekleştirilmiştir. Bursa ve Ankara illerimizde yer alan iki OSGB’de, 1 yıl içinde çeşitli kurum ve kuruluşlara verilen İSG eğitimleri esnasında işverenlerin yaklaşımı ve karşılaşılan sorunların incelenmesi ile gerçekleştirilmiştir. O nedenle bu çalışmada OSGB’de eğitim veren İSG uzmanlarının görüşleri derlenerek sunulmuştur. Nitel yöntem kullanılmıştır. Bulgular: İşyerlerinde çalışanların, iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini almalarının sorumluluğu kanun ve yönetmelikler tarafından tamamen işveren yükümlülüğüne bırakılmasına rağmen uygulama alanındaki üretim zihniyetinde yer alan “üretimin aksaması” endişesi neticesinde eğitim konusunun önceliklendirilmediği ve bu konunun mesai saatlerinde zaman kaybı olarak algılandığı ortaya çıkmaktadır. Kayıp zaman olarak görülen eğitim sürelerinde yapılan kısıtlamalar sonucu yetersiz ve kalitesiz olarak alınan eğitimler nedeniyle yaşanan iş kazaları üretimde daha fazla zaman kaybı ve üretim duruşu meydana getirmektedir. İşveren bu durum karşısında daha fazla iş gücü ve sermaye kaybı yaşamaktadır. İşverenin ve çalışanın eğitim sürelerine gereken hassasiyeti göstermemeleri nedeniyle yaşanan iş kazaları; iş günü ve iş gücü kayıpları artmaktadır. Mesai saatleri içerisinde gidilecek eğitim lokasyonları arasındaki uzaklıklar, ulaşımda zaman kaybına yol açmakta ve yolda kaybedilen zaman iş güvenliği uzmanlarının mesai sürelerinin uzamasına neden olmaktadır. Bu uzama nedeniyle eğitim veren eğitimcinin / iş güvenliği uzmanının performansı ve verilen eğitimin kalitesi düşmektedir. Kanunda belirtilen eğitimlerin yeterli sürede çalışanlara verilmemesi halinde işyerlerindeki üretim verimliliğinin azaldığı ve çalışan motivasyonunun düştüğü gözlemlenmektedir. Verilen eğitimlerde ise çalışanların tutumları sonucu eğitim sürelerini bir dinlenme süresi olarak görmelerinden dolayı eğitime gereken ciddiyeti ve önemi vermemeleri eğitimin kalitesini düşürmektedir. Eğitmenlerin seçiminde dikkat edilecek olan yeterli bilgi, beceri ve donanıma gereken önemin verilmemesi, eğitmen seçimlerinde mekanik kriterler çerçevesinde kişilerin eğitmen olarak tercih edilmeleri nedeniyle eğitim kalitesi düşmekte, bununla birlikte tehlike tanımı ve ramakkala tespitleri yeteri kadar yapılamadığı için iş kazalarının olma olasılığı artmaktadır. İşverenin genel olarak maliyet gözeterek yapmış olduğu tercih can ya da mal kayıplarıyla sonuçlanmaktadır. Sonuç: İş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinde işveren, eğitmen ve çalışan sorumluluklarının yerine getirilerek, kanundaki örtüşmeyen çalışma koşullarının iyileştirilmesi sonucunda ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği eğitimi kalitesinin artmasıyla güvenlik kültürü bilinci oluşturularak meydana gelecek iş kazası ve meslek hastalıklarının önüne geçilebilecektir. İşyerlerinde oluşturulacak olan güvenlik kültürü için çalışanların ve işverenlerin sergileyecekleri tutum ve davranışlar sürecin benimsenmesinde önemli rol oynayacaktır. Bu çerçevede işyerlerinde daha sağlıklı ve güvenli çalışma koşulları sunularak çalışma yaşamı standartları yükseltilecektir.

Anahtar Kelimeler: İsg, İşveren, Çalışan, İsg Uzmanı, Eğitim



 


Keywords: