Sanayileşme ve teknolojik gelişmeler ile birlikte işyerlerinde çalışanların sağlığını ve güvenliğini tehdit eden bazı problemler ortaya çıkmıştır. Çalışma ortamındaki bu problemler her yıl ülkemizde birçok kişinin sakat kalmasına ya da hayatını kaybetmesine neden olmaktadır. Bu tip olumsuzlukların yaşanmaması için 22 Mayıs 2003 tarihinde sanayiden sayılan iş yerleri ve eğitim kurumlarını da kapsayan 4857 sayılı İş Kanunu yürürlüğe girmiştir. Bu kanuna bağlı olarak 30 Haziran 2012 tarihinde 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Kanunu çıkarılmıştır. İSG, çalışma ortamındaki bu problemleri tamamen ortadan kaldırmak veya en az seviyeye indirmek için yaptığı sistemli ve bilimsel çalışmalar olarak ifade edebiliriz. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ülkemizin nüfusunun 82.003.882, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) öğretmen ve öğrenci sayısının ise 18.915.378 kişi olduğunu belirtilmiştir [1, 2]. Bu verilere baktığımızda ülke nüfusunun % 23’üne denk gelen geleceğin çalışanları ve işverenleri olacak olan bu öğrenciler ve onların sorumluluğunu üstlenen öğretmenler göz önüne alındığında, okullarda yürütülecek İSG ile ilgili çalışmaların ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Okulların tehlikelerden arındırılmasını sağlamak, önleyici tedbirler almak, sağlıklı ve güvenli bir eğitim öğretim ortamını oluşturmak bu konuda bilgi sahibi olmayı gerektirir. Bu da çalışanlara verilecek iş sağlığı ve güvenliği eğitimi ile mümkün olmaktadır. Bu çalışma, Çanakkale merkez ve ilçelerinde liselerde görev yapan öğretmenlerin yürürlükte olan İSG mevzuatının getirdiği düzenlemeler ve yükümlülüklere ilişkin farkındalıkları üzerine yapılmıştır. Bu araştırma betimsel bir alan çalışması olup, nicel araştırma tekniklerinden kaynak tarama ve anket yöntemleriyle yapılmıştır. Çalışma sonucunda, çalışanların farklı demografik (cinsiyet, yaş, görev, medeni durum gibi) özellikleri dikkate alınarak İSG konusundaki bilgi düzeyleri değerlendirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: İş Sağlığı ve Güvenliği, Çalışanların Eğitimi, İSG Farkındalık
|
