BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

C.Nihal YURTSEVEN, Suzan DAL, Feray Küçükbaş DUMAN, S.Bora ÇAVUŞOĞLU, Eray YURTSEVEN
SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİNDE ÇALIŞANLARIN UYKU KALİTESİ DEĞERLENDİRİLMESİ
 
İnsan yaşamında karşılaması gereken temel gereksinimleri olan yemek, nefes almak, boşaltım kadar önemli bir fizyolojik gereksinimi de “uyku”dur. Uyku; organizmanın çevreyle iletişiminin, değişik şiddetle uyaranla geri döndürülebilir biçimde geçici, kısmi ve periyodik olarak kaybolması durumu olarak tanımlanmaktadır. Sağlığın önemli bir değişkeni olarak görülen uyku, bireyin yaşam kalitesi ve iyilik durumunu etkileyen önemli bir parametre olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde uyku kalitesi, üzerinde önemle durulan bir kavramdır. Bunun nedenleri; uyku ile ilgili yakınmaların oldukça yaygın olması, kötü uyku kalitesinin birçok tıbbi hastalığın bir belirtisi olabileceği ve uyku sağlığı ile fiziksel ve psikolojik iyilik arasında güçlü ilişki bulunması olarak sıralanmaktadır. Yapılan çalışmalar erişkin bireylerin %15-35’inde uykuya dalma ve uykuyu sürdürme güçlüğü gibi uyku kalitesini ilgilendiren bozuklukların olduğunu göstermektedir. İkincisi ise, kötü uyku kalitesinin birçok tıbbi hastalığın belirtisi olabileceğidir. Kaliteli bir uyku sonrasında bedenin dinlenmesi, beyin işlevlerinin güçlenmesi, düzenlenmesini ve onarılması sağlanarak, bireyin yeni güne hazırlanması, günlük yaşam aktivitelerini etkin bir şekilde sürdürmesini sağlamaktadır. Bu gereksinim uykunun, toplam uyku süresi, uyku latensi, uyku düzeni gibi farklı yönleri bulunmaktadır. Bunlardan biri de uyku kalitesidir. Uyku kalitesi bireyin uyandıktan sonra kendini zinde, formda ve yeni bir güne hazır hissetmesidir. Uyku günlük yaşamın bir sure için kesintiye uğraması ya da boşa geçen zaman olmayıp, zihinsel ve fiziksel sağlığımızı için önemli olan ve yaşamımızın üçte birini kapsayan aktif bir dönemdir. Bilimsel olarak yaklaşık 85 türde uyku hastalığı mevcuttur. Bunların çoğu kişinin yaşam kalitesinde azalmaya veya sağlığında bozulmaya neden olmaktadır. Bazı uyku bozuklukları uykuya dalma veya sürdürme güçlüğüne yol açar. Diğer uyku bozuklukları gündüz aşırı uykululuğa neden olur. Vücudun biyolojik saati ile ilgili sorunlar kişilerin günün yanlış zamanında uykulu olmasına neden olur. Uykuda yürüme, altını ıslatma, kabuslar ve diğer sorunlar da uykuyu kesintiye uğratabilir. Bazı uyku hastalıkları ise yaşamı tehdit edici boyuttadır. Amaç: Bu araştırma spor bilimleri fakültesinde çalışanların uyku kalitesi ve uyku kalitesini etkileyen etmenleri incelemek amacıyla tanımlayıcı olarak gerçekleştirilmiştir. Kapsam: Yapılan bu çalışmanın evrenini İstanbul Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinde görev yapan tüm akademik ve idari personelden oluşmaktadır. Yöntem: Araştırma Spor Bilimleri Fakültesinde görev yapan 45 akademik ve idari personelin tümüyle yapılması hedeflenmiştir. Çalışma 15 Ocak-15 Şubat 2018 tarihleri arasında yürütülmüş olup, herhangi bir örneklem yöntemi kullanılmamıştır. Veriler araştırmacılar tarafından hazırlanan sosyodemografik özellikleri sorgulama formu ile Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi (PUKİ) aracılığıyla toplanmıştır. PUKİ, son bir ay içerisindeki uyku kalitesi ve uyku bozukluğunun tipi ve şiddeti konusunda bilgi sağlayan bir özbildirim ölçeğidir. Birey tanıtım formu; çalışanların tanıtıcı özelliklerinin belirlenmesine yönelik sorulardan oluşmuştur. İndeksin, ülkemizde geçerliği ve güvenilirliği yapılmış olup, Türk toplumuna uygun olduğu belirlenmiştir. Cronbach alfa iç tutarlılık katsayısı 0.80 olarak saptanmıştır PUKİ’nin değerlendirilmesinde 18 madde puanlamaya katılır. Her bir madde 0-3 puan üzerinden değerlendirilmektedir ve 7 bileşen puanının toplamı, toplam PUKİ puanını oluşturur. Toplam puan 0-21 arasında bir değere sahiptir, toplam puanın yüksek oluşu uyku kalitesinin kötü olduğunu göstermektedir. Toplam PUKİ puanının ≤5 olması “iyi uyku kalitesi”ni, >5 olması ise “kötü uyku kalitesi”ni göstermektedir. Araştırmadan elde edilen verilerin analizi, SPSS (Statistical Package for Social Science) 13.0 programında basit istatistik işlemler, aritmetik ortalama, standart sapma, iki ortalama arasındaki farkın önemlilik testi, varyans analizi, korelasyon, Kruskal Wallis testi kullanılarak yapılmıştır. Bulgular: Araştırmamıza toplam 40 çalışan katılmış olup, bunların 19’u (%47,5) kadın, 21’i (%52,5) erkektir. Tüm katılımcıların yaş ortalaması 35,85±9,88 olup kadınların yaş ortalaması 37,26±11,47 erkeklerin yaş ortalaması 34,57±8,27 olup istatistiksel olarak aralarında anlamlı bir fark yoktur. (P>0,05) Katılımcıların 23’ü evli, 17’si bekâr olup, evli olanların 20’sinin çocuk sahibi olduğu ve 35’inin (%87,5) kendilerine ait bir odalarının olduğunu belirtmişlerdir. Katılımcılara günlük çalışma süreleri sorulduğunda 14 kişi 8 saat ve üzerinde, 11kişi 7 saat, 12 kişide 6 saat çalıştıklarını beyan etmişlerdir. Çalışmamıza katılanların %50’i 10 yıldan fazla çalıştıklarını belirtirken, %37,5’i aktif spor yapmadıklarını, %80’ni de kronik bir hastalığının olmadığını belirtmişleridir. Katılımcıların sigara içme durumları sorgulandığında 15’i sigara kullandıklarını, sigara kullananların da %53,3’nün 10 yıldan daha uzun süredir sigara kullandıkları tespit edilmiştir. Uyku kalitesi açısından yapılan değerlendirmede katılımcıların %73’ü aynı saate yatmadıklarını belirtirken, %82,1’i akşamları kafeinli içecek tükettikleri belirlenmiştir. Araştırmaya katılan çalışanların PUKİ toplam puan ortalamaları 5.47±2.48 olup, %46.5’inin uyku kalitesinin kötü olduğu bulunmuştur. Çalışanların, yaşa, medeni duruma ve çocuk sahibi olmaları açısından PUKİ toplam puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark olmadığı saptanmıştır (p>0.05) Kafein pek çok gıda maddesinde bulunmakla birlikte, en fazla bulunduğu madde kahvedir. Kafeinin uyku kalitesini etkilediğini, uykuya dalmayı zorlaştırdığını ve uykunun bölünmesine neden olduğunu gösteren pek çok çalışma bulunmaktadır. Araştırmamızda çalışanların kafein alma durumu ile PUKİ toplam puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark olduğu saptanmıştır (p>0.05). Sonuç: Çalışanların uyku kalitesinin incelenmesi amacıyla yapılan çalışma sonucunda, çalışanların uyku kalitesinin kötü olduğu, kafeinli içecek tüketen, çalışanların uyku kalitesinin daha kötü olduğu bulunmuştur. Bunun yanında uyku kalitesi kötü olan çalışanların dinlenmiş olarak uyanmadıkları ve işyerinde verimliliklerinin azaldığı düşünülmektedir. Bu bulgular doğrultusunda çalışanların uyku kalitesini arttırmak için, kafeinli içecek tüketimi ve uyku kalitesi arasındaki ilişki konusunda farkındalığının arttırılması, uyku hijyeni konusunda çalışanlara yönelik seminer ve konferansların düzenlenmesi önerilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Pittsburgh Uyku Kalitesi, Çalışan, Sağlık



 


Keywords: