İş sağlığı ve güvenliği, işin yapılışı sırasında çevre şartları nedeniyle, işçilerin karşılaştıkları sağlık sorunları ve mesleki tehlikelerin ortadan kaldırılması ve azaltılması üzerine araştırmaların yürütüldüğü bilimsel bir alandır. Günümüzde hukuki boyutu işin yapılması sırasında işçilerin karşılaştığı tehlikelerin ortadan kaldırılması veya azaltılması konusunda öncelikle işveren olmak üzere tüm paydaşlara düşen sorumlulukların düzenlenmesidir. İnsanoğlu varolduğu günden beri yaşamını sürdürmek için çeşitli işleri sürdürmüştür. Tarihin ilk çağlarından beri bu işlerin yürütümü sırasında çeşitli tehlikeler ile karşı karşıya gelmiştir. İş güvenliğine yönelik ilk adımlar dönemin gelişmiş medeniyetlerinden olan Babil Hükümdarlığı sırasında Hammurabi kanunlarında “Meslek adamlarına ait suçlar” başlığı altında yirmi altı madde ile yer verilmesi ile başlamıştır. Bu maddelerde meslek ahlakına yönelik kurallara yer verilirken, ihmal sonucu oluşan zararların nasıl tanzim edileceğine yönelik düzenlemelere de yer verilmiştir. İSG’nin tarihsel gelişiminde kimyasal risk maruziyetlerinin öne çıktığını görmekteyiz. Yazılı kaynaklara göre gerek iş güvenliğinde gerekse kimyasal maruziyet konusunda ilk araştırmanın kurşunun zararlı etkileri üzerine Hipokrat (M.Ö. 460-370) tarafından gerçekleştirildiği görülmektedir. Platon (M.Ö. 428-348) zanaatkarların çalışma koşullarından kaynaklanan sorunlara değinmiştir. Nicander (M.Ö. 200) yine kurşunun sağlık üzerine etkilerini kurşun koliği ve kurşun anemisi gerekçelerini ortaya koyarak araştırmıştır. Milattan sonraki yıllarda iş-hastalık ilişkilerinin yanısıra kimyasalların etkilerini azaltmaya yönelik önlemlerin alınmasına yönelik çalışmalar şeklinde şekillenmiştir. Plini (23-79) tarafından tozlara karşı başa torba geçirilmesi, Georgius Agricola (1494 – 1555) tarafından bazı zehirlerin etkilerine yönelik ağız ve buruna mendil önermiş, Berdardino Ramazzini’nin (1633 – 1714) iş hastalık ilişkilerininin değerlendirilmesi ve iş yerlerinde koruyucu güvenlik önlemleri bu süreçte yer alan kimyasal tehlikenin kontrolüne ait çalışmaların bir kısmıdır. Günümüzde kimyasalların tüm özellikleri ortaya konulduğu için yarattıkları risklerin neler olduğu da artık açıkça bilinmektedir. İş-meslek hastalıklarının incelenmesine yönelik tarihsel gelişim artık tam tanımlanmış mevzuatlar ile kimyasal riskin kontrolünün yapılması zorunluluğu ortaya koymuştur. Kimyasal risk yönetimine ait ülkemizdeki yasal düzenlemeler arasında “Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması hakkında Yönetmelik”, “Kimyasal Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri hakkında Yönetmelik” ve “Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelik” önemli bir yer tutmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Tarihçe, İş-Hastalık İlişkisi, Kimyasal Risk, Yönetmelik
|